İnfaz Hesapalama
İnfaz
hesaplama, ceza hukukunda bir mahkeme tarafından
hükmedilen hapis cezasının ne kadarının ceza infaz kurumunda geçirileceğini ve
ne zaman tahliye edilebileceğini belirlemek için yapılan hesaplamadır.
Türkiye’de ceza infazı, suça ve cezanın türüne göre belirli oranlarda uygulanır
ve verilen cezanın tamamı cezaevinde geçirilmez. İnfaz hesaplama aracımızdan
faydalanarak infaz yatar hesaplamasını kolaylıkla yapabilirsiniz.
İNFAZ
HESAPLAMA NEDİR?
İnfaz hesaplama, bir kişinin mahkeme
tarafından verilen hapis cezası doğrultusunda cezaevinde ne kadar süre
kalacağını belirleyen bir yöntemdir. İnfaz hesaplama, suçun türü, işlenme
tarihi, verilen ceza süresi ve hükümlünün kişisel durumu gibi çeşitli faktörlere
bağlı olarak farklılık gösterir. Yargılama sonucu kesinleşen hapis cezalarının
infazı, infaz hukukuna uygun şekilde gerçekleştirilir ve infaz hesaplama
yöntemiyle kişinin cezaevinde ne kadar süre kapalı veya açık cezaevinde
kalacağı, denetimli serbestlikten yararlanıp yararlanamayacağı gibi unsurlar
belirlenir.
İnfaz hesaplamasının temel amacı, hükümlüye
verilen cezanın ne kadarının cezaevinde geçirileceğini ve ne zaman şartlı
tahliye ya da denetimli serbestlik gibi olanaklardan faydalanabileceğini hesaplamaktır.
Türkiye’de infaz hesaplaması, özellikle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik
Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu ve 5402
sayılı Denetimli Serbestlik Kanunu’na dayanarak yapılır. Bu kanunların yanı
sıra, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve Adalet Bakanlığı genelgeleri de infaz
hesaplaması sürecini doğrudan etkileyebilir.
İNFAZ
HESAPLAMASINDA ETKİLİ HUSUSLAR
İnfaz hesaplaması, verilen cezanın türüne,
suçun niteliğine ve işleniş tarihine göre farklılık gösterir. Örneğin, adi
suçlarda infaz hesaplamasında uygulanacak oran genellikle cezanın 2/3’ü olarak
belirlenirken, terör ve uyuşturucu suçları gibi daha ağır suçlarda bu oran 3/4
olarak uygulanır. Bu oranlar, hükümlünün cezaevinde geçireceği süreyi belirler
ve cezaevinde iyi hâl gösteren hükümlüler için bu süre, koşullu salıverme
imkânı ile daha da kısalabilir.
Cezanın infazına başlanabilmesi için
mahkeme kararının kesinleşmesi ve hükümlünün cezaevine girmesi gerekir. Kararın
kesinleşmesinin ardından infaz savcılığı, gerekli işlemleri başlatır ve infaz
hesaplamasını yapar. Bu süreçte, hükümlünün cezasının ne kadarını kapalı
cezaevinde geçireceği, hangi aşamada açık cezaevine geçebileceği ve ne zaman
denetimli serbestlikten faydalanabileceği gibi bilgiler belirlenir.
İNFAZ
HESAPLAMASINDA KULLANILAN KANUNLAR VE DÜZENLEMELER
İnfaz hesaplaması yapılırken dikkate alınan
temel yasalar şunlardır:
5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin
İnfazı Hakkında Kanun: Bu kanun, Türkiye’deki infaz sisteminin temelini
oluşturur ve infaz hesaplamasının nasıl yapılacağını belirler. Cezaların infaz
süresi, kapalı ve açık cezaevi aşamaları ve denetimli serbestlik süreçleri bu
kanuna göre şekillenir.
4675 Sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu: Bu
kanun, infaz sürecinde çıkabilecek sorunlar ve itirazlar karşısında
başvurulacak yasal yolları düzenler. Hükümlülerin infaz sırasında
karşılaştıkları hak ihlalleri veya infaz hesaplamasına itiraz etmeleri
durumunda bu kanun devreye girer.
5402 Sayılı Denetimli Serbestlik Kanunu:
Denetimli serbestlik uygulamaları bu kanuna dayanır. Hükümlüler, ceza
sürelerinin belli bir kısmını tamamladıktan sonra kalan sürelerini denetimli
serbestlik kapsamında dışarıda geçirebilirler. Bu uygulama, infaz
hesaplamasında önemli bir yer tutar çünkü cezaevinde kalış süresini önemli
ölçüde kısaltabilir.
SUÇ TÜRÜNE GÖRE İNFAZ HESAPLAMA
Her suç tipi için infaz hesaplaması farklı
şekillerde yapılır. Örneğin, adi suçlarda cezanın 2/3’ü, terör ve uyuşturucu
suçları gibi daha ağır suçlarda ise cezanın 3/4’ü cezaevinde geçirilir. Bu
oranlar, kişinin ne kadar süre cezaevinde kalacağını belirler ve infaz
hesaplamasının temelini oluşturur.
Uyuşturucu Ticareti Suçları: Bu tür suçlar
için koşullu salıverme oranı 3/4 olarak uygulanır. Yani, verilen cezanın dörtte
üçü cezaevinde geçirildikten sonra, kalan süre için koşullu tahliye imkânı
doğar.
Adi Suçlar: Adi suçlarda koşullu salıverme
oranı genellikle 2/3 olarak belirlenir. Bu, adi suç işleyen bir hükümlünün,
cezasının üçte ikisini çektikten sonra koşullu salıverilme hakkına sahip
olabileceği anlamına gelir.
Müebbet Hapis Cezası: Süreli hapis
cezalarından farklı olarak, müebbet hapis cezası alan bir hükümlünün infaz
hesaplamasında, koşullu salıverme süresi genellikle 24 yıl olarak belirlenir.
Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis: Bu ceza
türünde, koşullu salıverilme imkânı genellikle 30 yıl sonra doğar. Yani,
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan bir kişi, infaz hesaplamasına göre 30
yıl cezaevinde kalmak zorundadır.
DENETİMLİ SERBESTLİK VE İNFAZ HESAPLAMASI
Denetimli serbestlik, hükümlülerin cezalarının
belirli bir kısmını dışarıda, topluma uyum sağlayarak geçirmelerini sağlayan
bir sistemdir. Bu süre, cezanın kalan son 1 yılını kapsar. Ancak, suçun
niteliğine ve işlenme tarihine bağlı olarak denetimli serbestlik süresi
değişiklik gösterebilir. İnfaz hesaplamasında, hükümlünün ne zaman denetimli
serbestliğe çıkabileceği de dikkate alınır.
Denetimli serbestlik süresi, kişinin
cezaevi dışında geçireceği süreyi ifade eder ve infaz hesaplamasında önemli bir
faktördür. Örneğin, adi suçlardan hüküm giyen bir kişi, cezasının 1 yılını
denetimli serbestlik kapsamında geçirebilirken, terör suçları veya cinsel
suçlar gibi daha ağır suçlarda bu süre kısalabilir ya da hiç uygulanmayabilir.
YAŞ
VE SUÇ TARİHİ GİBİ DİĞER ETMENLER
İnfaz hesaplamasında dikkate alınan diğer
önemli faktörler arasında hükümlünün yaşı ve suçun işlendiği tarih yer alır.
Suç tarihi, uygulanacak yasal düzenlemeleri belirlediği için büyük önem taşır.
Örneğin, belirli tarihler arasında işlenen suçlar için çıkarılan af veya
indirim yasaları, infaz hesaplamasını doğrudan etkileyebilir. Aynı şekilde,
hükümlünün yaşı da infaz süresini etkileyebilir. Yaşlı veya ağır hasta
hükümlüler, cezaevinde geçirecekleri süre bakımından bazı avantajlar elde
edebilirler.
İnfaz hesaplama, hapis cezasına çarptırılan
bir kişinin ne kadar süre cezaevinde kalacağını belirleyen kritik bir süreçtir.
Verilen cezanın türü, suçun niteliği, işlenme tarihi ve hükümlünün kişisel
durumu gibi birçok faktör bu hesaplamayı etkiler. Türkiye’de infaz hesaplaması,
ilgili kanunlar ve düzenlemeler doğrultusunda yapılır ve her suç tipi için
farklı süreler öngörülür.
KESİNLEŞEN MAHKEME KARARININ İNFAZA
GÖNDERİLMESİ
Ceza mahkemelerinin verdiği mahkumiyet
kararları, hangi hükümlü için hangi ceza verilmişse, her ilam ayrı ayrı
kesinleştirilerek yargılamanın yapıldığı yerin infaz savcılığına iletilir.
İnfaz savcılığı, bu kararın ardından infaz hesaplama işlemini yapar. Ceza
mahkemesi, kesinleşen kararı, hükümlünün adresine bakmaksızın, yargılamanın
yapıldığı bölgedeki Cumhuriyet Başsavcılığına yollar. Her Cumhuriyet
Başsavcılığının kendi iş bölümüne göre belirlediği bir infaz savcılığı bulunur
ve bu savcılık cezaların infaz sürecini yürütmekle sorumludur.
Yeni Türk Ceza Kanunu’na (TCK 5237) göre
her bir ceza bağımsızdır, cezalar yargılama aşamasında birleştirilmez (içtima
edilmez). Bu nedenle, ceza mahkemesi tarafından kesinleşen her ceza ayrı ayrı
kesinleştirilir ve yine yargılamanın yapıldığı yerin infaz savcılığına
gönderilir.
Örnek vermek gerekirse, (K) isimli sanık
Ankara’da bir suç işlemiş ve İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde
yargılanmıştır. Yargılama sırasında sanık, adresini Kırıkkale olarak
bildirmiştir. Sonuç olarak, sanık 2 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştır.
İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesi, karar kesinleştikten sonra ilamı Kırıkkale
Cumhuriyet Başsavcılığına değil, kendi bölgesindeki İstanbul İnfaz Cumhuriyet Savcılığına
infaz için gönderecektir.
İnfaz Aşaması, mahkeme tarafından verilen
cezanın yerine getirildiği süreçtir. Hapis cezaları açısından, infaz aşaması
cezanın kesinleşmesiyle başlar ve hükümlünün bihakkın tahliye tarihine kadar
devam eder. Adli para cezaları için ise infaz, cezanın kesinleşmesiyle başlar
ve adli para cezasının tamamen ödendiği tarihte sona
erer.https://www.bvkhukuk.com.tr/ Bu aşamada, infaz hesaplama yapılarak
hükümlünün ne kadar süre hapis yatacağı, denetimli serbestlikten yararlanıp
yararlanamayacağı gibi unsurlar belirlenir.
İnfaz sürecinden sorumlu kişi, infaz
savcısıdır ve infaz hesaplama işlemi de bu savcı tarafından yapılır. Hükümlünün
infaz aşamasındaki sıfatı “hükümlü” olarak tanımlanır. Ayrıca, infaz aşamasında
suçu işleyen kişinin farklı sıfatları da bulunur:
Hükmen Tutuklu: Mahkeme kararı sırasında
tutuklanmamış olup, son duruşmada ceza alarak tutuklanan kişiye denir. Bu
kişilerin cezası henüz kesinleşmemiştir. Cezaları kesinleşince, bu kişiler
“hükümlü” sıfatını alırlar.
Hükümözlü: Kapalı cezaevinde tutuklu iken
hakkında mahkeme tarafından ceza verilmiş, ancak kararı henüz kesinleşmemiş
kişiye hükümözlü denir. Hükümözlü kişiler, cezası istinaf veya temyiz
aşamasında olan ve kesinleşmemiş hükümlerdir. Cezası kesinleşince, hükümözlüler
de hükümlü sıfatını kazanırlar.
Hükümlü: Ceza mahkemesi tarafından verilen
cezası kesinleşmiş kişilere hükümlü denir. Hükmen tutuklu veya hükümözlü olan
kişilerin cezaları kesinleşince, hükümlü koğuşlarına aktarılırlar.
İnfaz aşamasında, infaz yatar hesaplama
işlemi büyük önem taşır. İnfaz yatar hesaplama, hükümlünün ne kadar süre
cezaevinde kalacağını belirlemek için yapılır ve cezanın kapalı cezaevinde mi
yoksa açık cezaevinde mi çekileceği gibi detayları içerir.
İNFAZ
HESAPLAMA ŞARTLARI NELERDİR?
Yatar süresi yani infaz yatar hesaplama
işlemi, kesinleşmiş hapis cezasına çarptırılan bir kişinin cezaevinde ne kadar
süre kalacağını belirleyen önemli bir hukuki süreçtir. Hükümlü olan kişiler
için infaz yatar hesaplama, cezalarının ne kadar süresini kapalı ya da açık
cezaevinde geçirecekleri en çok merak edilen konulardan biridir. infaz yatar
hesaplamada, kişinin geçmişi, suçu işlediği dönemdeki hukuki durum ve özel
koşulları gibi çeşitli faktörler dikkate alınır. infaz yatar hesaplamada süreyi
etkileyen olumlu ya da olumsuz pek çok unsur bulunmaktadır. İşte bu unsurlar:
Suçun İşlendiği Tarih: Bir suçun ne zaman
işlendiği, infaz yatar hesaplamada önemli bir kriterdir. Bu tarih, ceza
hukukunda geçerli olan yasaların değişmesine göre, cezanın süresi üzerinde
doğrudan etkili olabilir.
Suçu İşleyenin Kadın Olması ve Küçük Çocuğa
Sahip Olup Olmaması: Kadın suçlular için, özellikle üç yaşından küçük bir
çocuğu olanların durumunda, infaz hesaplaması farklılık gösterebilir. Bu durum,
sosyal ve ailevi durumlar göz önünde bulundurularak infaz yatar hesaplamaya
dahil edilir.
İşlenen Suçun Türü: Hangi suçun işlendiği,
infaz yatar hesaplama üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Uyuşturucu ticareti,
adam öldürme veya hırsızlık gibi farklı suç tipleri için belirlenen infaz
süreleri değişiklik gösterir. Bazı suçlar için koşullu salıverilme süreleri
daha uzun olabilirken, bazı suçlarda bu süre daha kısa olabilir.
Suç İşleyenin Yaşı: Kişinin yaşı da infaz
süresini etkileyen önemli bir faktördür. Özellikle yaşı ilerlemiş olan kişiler
için sağlık durumu gibi faktörler infaz süresinde indirime neden olabilir.
Suçun Tekrar İşlenmesi (Mükerrerlik): Suçun
ilk defa mı yoksa tekrar mı işlendiği infaz süresini doğrudan etkiler. Eğer
kişi aynı veya benzer bir suçu daha önce işlemişse, bu durum cezanın infazında
sürenin uzamasına yol açabilir.
Mükerrer Suçun Tekrarı: Bir kişi, ikinci
kez mükerrer suç işlediğinde bu durum infaz süresini daha da uzatabilir. Yani
kişi, daha önce işlediği bir suçtan dolayı ceza aldıktan sonra tekrar benzer
bir suç işlediğinde, infaz süresi buna göre yeniden değerlendirilir ve süre
uzatılır.
Cezaevinden Firar Etme Durumu: Cezaevinde
yatan bir kişinin firar girişiminde bulunması veya kaçması da infaz süresine
olumsuz yansır. Firar eden hükümlüler, yakalandıklarında bu eylemleri nedeniyle
infaz süreleri daha uzun olabilir.
Suçun İşlendiği Dönemde Geçerli Olan İnfaz
Yasası: Suçun işlendiği tarihte yürürlükte olan infaz kanunları da büyük önem
taşır. İnfaz süresi, suçun işlendiği zamandaki kanun hükümlerine göre
belirlenir.
Cezaevinde Geçirilecek Süredeki İnfaz
Yasası: Suçun işlendiği tarih kadar, cezanın infaz edileceği dönemdeki infaz
yasaları da önemlidir. Yani kişi cezaevine girdiğinde, cezasını çekerken infaz
kanunlarında yapılan değişiklikler de infaz süresine etki edebilir.
İnfaz hesaplaması bu unsurların ışığında
yapılır ve hükümlünün ceza süresinin ne kadarını cezaevinde geçireceği
belirlenir.
YENİ
İNFAZ DÜZENLEMESİ KAPSAMINDA İNFAZ YATAR HESAPLAMASI
Yeni infaz düzenlemesi doğrultusunda, bazı
suçlar hakkında infaz yatar hesaplama örnekleri incelendiğinde belirli süreler
ön plana çıkmaktadır.. Belirlenen süreler tamamlandıktan sonra hükümlüler açık ceza
infaz kurumlarına geçebilecekler. Suç tiplerine göre kapalı cezaevinde
kalınacak süreler aşağıdaki gibidir:
Kasten öldürme suçu işleyen ve müebbet
hapis cezası alan bir kişi, 16 yıl kapalı ceza infaz kurumunda kalacak (infaz
oranı 2/3).
Kasten öldürme suçundan 20 yıl hapis
cezasına çarptırılan biri, 3 yıl 5 ay kapalı cezaevinde kalacak (infaz oranı
2/3).
Kasten öldürme suçundan 15 yıl hapis cezası
alan kişi, 3 ay kapalı cezaevinde kalacak (infaz oranı 2/3).
Dolandırıcılık suçundan 20 yıl hapis cezası
alan hükümlü, 3 ay kapalı cezaevinde kalacak (infaz oranı 1/2).
Dolandırıcılık suçundan 9 yıl ceza alan
kişi ise 1 ay kapalı ceza infaz kurumunda bulunacak (infaz oranı 1/2).
Hırsızlık suçu işleyen ve 16 yıl hapis
cezası alan biri, 3 ay kapalı cezaevinde yatacak (infaz oranı 1/2).
Hırsızlık suçundan 9 yıl ceza alan kişi, 1
ay kapalı cezaevinde kalacak (infaz oranı 1/2).
Uyuşturucu ticareti suçundan 12 yıl 6 ay
hapis cezası alan bir kişi, 5 ay kapalı cezaevinde kalacak (infaz oranı 3/4).
Uyuşturucu ticareti suçundan 8 yıl 4 ay
ceza alan bir hükümlü, 1 ay kapalı ceza infaz kurumunda bulunacak (infaz oranı
3/4).
Cinsel suçlardan 10 yıl hapis cezası alan
biri, 9 ay kapalı cezaevinde kalacak (infaz oranı 3/4).
Cinsel suçlardan 9 yıl hapis cezası almış
bir kişi, 1 ay kapalı cezaevinde kalacak (infaz oranı 3/4).
Yağma suçundan 16 yıl hapis cezası alan
kişi, 3 ay kapalı cezaevinde yatacak (infaz oranı 1/2).
Yağma suçundan 9 yıl hapis cezası almış bir
hükümlü, 1 ay kapalı cezaevinde kalacak (infaz oranı 1/2).
Eşe karşı kasten yaralama suçundan 10 yıl
hapis cezasına çarptırılan bir kişi, 9 ay kapalı ceza infaz kurumunda kalacak
(infaz oranı 2/3).
Eşe karşı kasten yaralama suçundan 9 yıl
hapis cezası alan hükümlü, 1 ay kapalı cezaevinde kalacak (infaz oranı 2/3).
Normal kasten yaralama suçundan 9 yıl hapis
cezası almış kişi, 1 ay kapalı cezaevinde kalacak (infaz oranı 1/2).
İnfaz yatar hesaplama, suçun türüne ve ceza
süresine göre kapalı ceza infaz kurumlarında kalınacak süreleri göstermektedir.
İNFAZ
YATAR HESAPLAMA NASIL YAPILIR?
İnfaz yatar hesaplama, ceza hukuku
kapsamında mahkumların cezalarının ne kadarını fiilen cezaevinde
geçireceklerini belirlemek için kullanılan bir yöntemdir. İnfaz yatar
hesaplama, özellikle mahkumların almış oldukları cezaların infaz sürecinde
uygulanması gereken hukuki esaslar doğrultusunda yapılır.
Öncelikle, bir mahkumun cezasının infaz
yatar hesaplaması yapılırken dikkat edilen birçok unsur vardır. Bu unsurlar
arasında, cezanın türü, süresi, denetimli serbestlik hükümleri, iyi hal
indirimi ve diğer infaz hukuku kuralları yer alır. İnfaz yatar hesaplama
özellikle uzun süreli hapis cezalarında, mahkumların gerçekte cezaevinde ne
kadar süre kalacaklarını doğru bir şekilde belirlemek için kullanılır.
Örneğin, bir kişi 10 yıl hapis cezası
aldıysa, doğrudan 10 yıl cezaevinde kalacağı anlamına gelmez. İnfaz yatar
hesaplama yapılırken, infaz yasasında belirtilen şartlar uygulanır. Türk
hukukunda genel olarak 2/3 oranında infaz süresi uygulanır, yani 10 yıl ceza
alan bir kişi infaz yatar hesaplama sonucunda yaklaşık 6 yıl 8 ay cezaevinde
kalabilir. Ancak, burada denetimli serbestlik ve iyi hal gibi faktörler de
devreye girer. İnfaz yatar hesaplama ile mahkumların belirli sürelerde iyi hal
göstermesi durumunda ceza sürelerinde indirim yapılabilir.
İnfaz hukukunda değişiklikler olduğunda,
infaz yatar hesaplama süreci de buna göre güncellenir. Örneğin, denetimli
serbestlik yasalarında yapılan değişiklikler veya infaz rejimindeki reformlar
infaz yatar hesaplama süresini doğrudan etkileyebilir. Bir mahkumun cezaevinde
fiilen ne kadar süre geçireceği, infaz yatar hesaplama yöntemlerine göre
değişkenlik gösterebilir. İnfaz yatar hesaplamanın temel amacı, mahkumların hem
toplum güvenliğini sağlamak hem de onların yeniden topluma kazandırılmasını
teşvik etmektir.
Denetimli serbestlik hükümleri infaz yatar
hesaplamada önemli bir rol oynar. Bu hüküm, cezasının belirli bir kısmını
tamamlayan mahkumların, kalan cezalarını denetimli bir şekilde cezaevi dışında
geçirmesine olanak tanır. Ancak denetimli serbestlik sürecine geçilebilmesi
için infaz yatar hesaplama sonucunda gerekli koşulların yerine getirilmesi
gerekir. Örneğin, mahkumun cezasının son bir yılı için infaz yatar hesaplama
yapılırken denetimli serbestlik şartları da göz önünde bulundurulur.
Ayrıca, bazı suçlar için özel infaz
rejimleri uygulanabilir. Örneğin, terör suçları veya cinsel suçlar gibi
suçlardan mahkum olanlar için infaz yatar hesaplama farklı olabilir. Bu tür
suçlar için cezanın daha büyük bir kısmı cezaevinde geçirilir ve denetimli
serbestlik uygulanmaz. Dolayısıyla, bu suçlardan hüküm giyen kişiler için infaz
yatar hesaplama süreci daha katı kurallara bağlıdır.
Mahkumların cezalarını cezaevinde
geçirdikleri süre boyunca gösterdikleri iyi hal de infaz yatar hesaplama sürecini
etkileyen önemli bir faktördür. Cezaevi yönetimi tarafından iyi halli olduğu
belirlenen mahkumlar, infaz yatar hesaplama sonucunda ceza sürelerinde indirim
alabilirler. İyi hal indirimi, mahkumların rehabilitasyon süreçlerini
destekleyen bir unsur olarak değerlendirilir.
SUÇ TARİHİ 30.03.2020 ÖNCESİ OLAN SUÇLAR
İÇİN İNFAZ YATAR HESAPLAMA
Hükümlünün koşullu salıverilme tarihine 1
yıl kala, denetimli serbestlik uygulaması başlatılabilmektedir. Ancak, yapılan
son düzenlemeyle birlikte 30.03.2020 tarihinden önce işlenen suçlar için bu
süre 1 yıldan 3 yıla uzatılmıştır. Bu tek seferlik değişiklik, cezaevlerindeki
yoğunluğun azaltılmasını amaçlamaktadır.
Bu düzenleme sonrasında, belirli suçlar
dışında, 6 yıl veya daha kısa süreli hapis cezası almış hükümlüler için tahliye
imkânı doğmuştur. Örneğin, 30.03.2020’den önce işlediği bir suçtan dolayı 6 yıl
hapis cezasına çarptırılan bir hükümlü, ilk 3 yılını denetimli serbestlikle
geçirirken, kalan 3 yılını ise koşullu salıverilme ile cezaevinden uzak bir şekilde
tamamlayacaktır. Burada önemli olan, suçun 30.03.2020 tarihinden önce işlenmiş
olmasıdır; mahkeme kararının bu tarihten sonra verilmiş olması, düzenlemeye
etki etmemektedir.https://www.bvkhukuk.com.tr/